15000670_10154668396769643_6235700078721777559_o
WhatsApp Image 2017-05-27 at 01.27.58

HAKKIMIZDA

Hayat Oksijen Resort her ne kadar otel olarak anılsa da aslında işletme zihniyetinden uzak bir ev tarzıdır (Ayakkabı ile girilmez). Burada herşey yerel kültür (Çveneburi) çatısı altında yapılmaktadır. İnsanlar gerçekten yaşamın içerisinde misafir edilirler. Konum olarak 320 rakımlarda olmasından dolayı adaptasyon sorunu olmamakla beraber kıvamında ve temiz bir oksijene sahiptir. Bundan dolayıdır ki Köyümüz Havai-Berrak olarak adlandırılmaktadır. Mesafe olarak Karadenizdeki cazibe merkezlerine (Uzungöl, Ayder Yaylası, Sümela Manastırı, Kümbet, Kulakkaya, Ayvacık) günübirlik ulaşım avantajı sunmaktadır. İl gezisi yapmak isteyen misafirlerimiz için yayla turları, yakın çevre (Ordu, Perşembe, Bolaman, Aybastı, Çambaşı, Ünye, Kabakdağı) doğa ve kültür turları yapılabilmektedir. Ulaşım 365 gün mümkün olabilmektedir. Sadece doğa ve temiz havadan ibaret olmayıp güvenle yeni bir kültürü tanıyacak ve yaşayacak imkanları sunmaktadır. 

Hayat Oksijen Resort oda kahvaltı (BB) hizmeti vermekle beraber arzu eden misafirlerimize özel siparişle öğlen ve akşam yemeği hizmeti verilmektedir. Kabakdağı Köyünde sertifikalı organik fındık, meyve, sebze ve hayvansal gıda üretimi yapıldığından farklı yöresel lezzetleri tatmak mümkündür.

HİKAYEMİZ

NEREDEN AKLIMA GELDİ

2001 Yılında Türkiye’de bir kriz olmuştu. Bu kriz turizm sektörünü olumsuz etkiledi. İşlerimiz yok denecek kadar azaldı. Arkadaşlar bana gelip “Bizi Karadeniz’e götürür müsün “ dediler. Bende “Götürürüm , fakat bizim köyüde ziyaret edeceksiniz” dedim. Onlarda bunu kabul ettiler. Neden böyle söyledim bilmiyorum, fakat içimden aniden böyle geldi. Programı hazırladım. 2 gece 3 günlük programda Rize, Trabzon (Sümela –Maçka 1 gece konaklama), Giresun üzerinden Fatsa’ da 1 gece konaklama, ertesi sabah Kabakdağı köyünde yemek ve samsun, Çorum yolu ile Nevşehir’ e dönüş vardı. Ben dönemin muhtarı HasanBasri Özel’ den hazırlık yapmasını istedim. Yaşar Varan’ a  yöresel yemek siparişi verdim. Program başladı. Fatsa’ ya geldiğimiz akşam müthiş bir yağmur vardı. Öyleki bardaktan boşalırcasına ifadesi yetmez. Akşam dolunay otel de kaldık. Ercan Gündüz ve eşi, Tuncer Temel ve eşi bizi karşıladı ve akşam yemeğini beraber yedik, otelde eğlendik. Yağmur dinmek bilmiyordu. Ben yarın köyde  ne yapacağımızı düşünmeye başladım. Fakat yapacak bir şey yoktu. Sabah olduğunda çok güzel bir hava oldu, ne sıcak ne soğuk, sanki Allah her yeri  bizim için yıkadı, Misafirler sıcaktan ve soğuktan etkilenmesin diye tam kıvamında bir hava nasip etti. Köy de beş yıldızlı bir yemek organizasyonu yapılmış bizi bekliyordu. Kemençe çalındı, oyunlar oynandı. Arkadaşlar çok memnun kaldılar. Geri döndüğümüzde herkes Karadeniz’ den değil de Kabakdağı‘ ndan bahsediyordu. Bu benim dikkatimi çekti. Ve organize edilirse turistin gitmeyeceği yer olmaz dedim. O zaman kabakdağı’ nda turizm çalışmasını yapmaya karar verdim. Nerede kalacak? Ne yiyecek? Ne yapacak?  Sorularının cevaplarını aramaya başladım. Tarihi evlerimizin varlığını, yemeklerimizi,oyunlarımızı , ırmaklarımızı, doğayı fark ettim. Ve bu işin yapılabileceğine karar verdim. Yapmam gerekenleri sıraya koydum. Nasıl, Kimle yapacağımı belirledim.

NASIL BAŞLADIM

Yol haritam hazırdı. Şimdi sıra bu fikrimi duyurmaya, insanları harekete geçirmeye, planımı uygulamaya gelmişti. 2002 yılında Feridun Altuntaş ve Sinan oral eşleri ile beraber Kapadokya’ ya gelmişlerdi. İlk defa Feridun Altuntaş’ a Kabakdağı’ nı turizme açacağımı anlattım. Niyazi, A.Faik, Resul , Basri Özel’ e fikrimi açtım. Organik tarımı öncelikle olmak üzere Eko turizmi başlatacaktık. 2003 yılında Kapadokya’ da memleket gecesi  yapmaya karar verdik. Dönemin Kaymakamı, belediye Başkanı, Başhekimi, Basın mensubu ve arkadaşlardan oluşan kişileri davet ettik ve Gecemizde planımızı onlara duyurduk.

 

SIRADA DAHA GENİŞ KİTLELER VAR

Projemizin adını koyduk. EKOTARIM EKOTURİZM. A.Faik özel, Niyazi Özel, Resul Özel, Basri Özel ve ben toplantılar yapıyorduk. İşbirliği geliştiriyorduk. Akraba günü yapmaya karar verdik. Çünkü  Geleneksel özel bir günümüz ve bir teması olması gerekiyordu. Akrabalık temasını seçmiştik. Bu tema sayesinde zaman içerisinde geniş kitlelere ulaşacağımızı düşünüyorduk. Fakat finans sıkıntısı olduğu için önce kendi akrabalarımız ve yakın çevremizle bu işe başlamaya gücümüz yetecekti. Bu ekiple beraber Ordu’ daki Özel ailesinden Avni, Zeki, Mehmet, Nihat beylerle irtibat kurduk ve mutabık kaldık. Böylece ilk akraba günümüzü canlı müzik ve yemek eşliğinde gerçekleştirdik. Burada Akrabalarımıza amacımızı duyurduk.

SIRADA FESTİVAL VAR

Akraba gününden sonra köy de gelecek yıl Akraba Günü adı altında ikinci festivali kutlama hazırlıklarına başladık. Bunun için Niyazi özel, A.Faik Özel, Resul Özel, Basri Özel, Meryem Keskin, Ercan Gündüz, Hüsnü Yücebaş’ tan oluşan bir çalışma gurubu oluşturduk. Akraba gününü Katamidze sülalesi için yapılmış gibi algılayanlar, ayrımcılık yapılıyor gibi algılayanlar, Köyde ikilik çıkarılıyor diye algılayanlar, etnik ayrımcılık gibi algılayanlar oldu. Bazıları inanmadılar. Bazıları inandılar. Fakat farklı duygular ve beklentiler içerisinde olanlar olsada insanlar bu işi sahiplendiler. İşin başında olanlar kendilerini, amaçlarını, süreci tam anlatamadıklarından, Festival öngörülenden farklı boyutlara taşındı. Bizim amacımız Turizm yapmaktı. İnsanlardan bazıları bunu kendi egolarını tatmin etmek için, bazıları köylerini sevdiği için, bazıları geleneklerini korumak için, bazıları faydalı bir şey yapmak için yaptılar. Gerçek amaç turizm olduğunu bilemediler. Sürdürülebilirliğini düşünmediler. Bu yüzden yapabileceklerinin en iyisini yapmaya çalıştılar. Ne kadar çok katılımcı olursa, o kadar başarmış olacaklardı. Bunu 2004 yılında başardılar. Belki 10000 kişi katıldı festivale.  Bende Nevşehir’ den getirdiğim bir gurupla festivale katıldım. 2004 yılında 10000 kişinin huzurunda amacımızı açıkladık. Amaç turizm. Fakat EKO TARIM EKO TURİZM. Benden sonra şenlik alanında Nurol Sarıçiçek konuşma yapmış tebriklerini bildirmiş ve bu projenin amacına ulaşması için elinden geleni yapacağını ilan etmiştir. Bu hız ve hevesle, yeni hedeflerle, yapılacaklarla çalışma her yıl tekrar edilmeye çalışıldı. Benim düşüncem böyle değildi. Ben sayının öncelikle sayı azda olsa Akraba günü adı altında köylülerin öncelikle kendi aralarında bu organizasyonun yapılması ve tecrübe edilmesine taraftım. Zaman içerisinde tecrübelerimizden yararlanıp yıl yıl bu organizasyonu para kazandıracak hale getirip, sayıyı arttırmayı düşünüyordum. Onlar hem ismi değiştirdiler, hem finansmanı bağış ve yardıma dayandırdılar, hem de turizmi bilmedikleri için zamanla festivali yapamayacak duruma geldiler. İlk yıllardaki bu havaya kapılıp benden ayrı bir köy derneği kurdular. Ben derneğin kurulmasına karşı çıktım. Çünkü sürdürülebilir bir amaç, aktivite, finansman yoktu. Bu yüzden dernekçiler ayrı bir gurup olarak yollarına devam etmeye çalıştılar. Biz ise farklı düşünmelerine rağmen onlara destek olmaya devam ediyorduk. Hatta 2008 yılına gelindiğinde festivali yapamadıkları gibi birde borç altına girmişlerdi. Ben kendilerinden izin alarak hiç kimseden yardım toplamadan festivali yapmaya karar verdim. Bu arada onlara borçlarını ödemeleri için bir miktar borç verdim. Parayı geri ödemedikleri için artık festivale destek vermedim. Ondan sonra festivaller yapılmadı.

FATSA ORGANİK FINDIK ÜRETİCİLER BİRLİĞİ

Biz EKO TARIM için bir yandan organik alan yaratmaya çalışıyorduk. Fatsa Organik Fındık üreticiler birliğini bu yüzden Kurduk. Başlangıçta üyelerimizi fedakarlık yapmak isteyen, zarar etse bile sorun çıkarmayacak, faydalı iş yapmayı seven öncülerden kurduk. Organik tarımın bilinmediği, herhangi bir destek ve teşvikin olmadığı bir dönemdi. Birliğin kurulması ile organik tarım ilimizde tanınmaya başlandı. Biz her türlü olumsuzluğa rağmen üyelerimizle yolumuza devam ettik ve bu gün 100 ton organik fındığı sertifikalı olarak üretiyoruz. Satıyoruz. Devlet organik tarımı destekliyor. Organik alanlarımızda sebze, meyve, tavuk, yumurta üretiyoruz. Ancak geliştirmek ve diğer köylere yaymak konusunda başarılı olamadık. Önceliğimiz organik tarımda idi fakat kamu kesiminden teknik ve maddi manada yeterli değişim ve desteği kısa sürede alamayacağımız anladık ve Eko turizmi ön plana alarak çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Ama organik tarımdan asla vaz geçmiyoruz. Bu sayede karadenizin tek organik köyünü hayata geçirmiş bulunuyoruz.

KABAKDAĞI' NIN KÜLTÜR VE TURİZM ENVANTERİ

Köyün tarihçesi, kültürü, mimarisi, yemek ve eğlencesi turizm çalışmasının alt yapısını oluşturmak açısından çok önemli idi. Bu yüzden öncelikle bunları tespit etmemiz gerekiyordu. Bu çalışmaları yaparken Muhtar A.İhsan Beşik, A.Faik özel, Hüsnü Yücebaş, Ercan Gündüz, Niyazi özel, Meryem keskin, Resul Özel’den ve eşlerinden  çok yoğun bir şekilde yararlandık. Tarihi evler tespit edildi, Fotoğraflandı, tescil edildi. Restorasyon için müracaatlar başladı. Bir ev restore edildi. Yalnız bu okadar kolay olmadı. Siz ne kadar iyi niyetle ve karşılıksız yapsanızda, her zaman karşınızda muhalifler ve olayı sabote etmek isteyenler oluyor. Restorasyon konusunda da insanlara sakın ha, evin elden gider diyerek bizden fazla çalışanlar da oldu. Uzun bir süre bunu başaramadık. Sonra Restorasyonu biten evimizi gördüler, turistlerde düzenli gelmeye başladılar. Ondan sonra yeniden müracaatlar başladı.

EĞİTİM

Yol haritamızda eğitim konusuda vardı. Zaman zaman ziraat Mühendisi Fadime Turan tarafından çiftçilerimize yönelik sunumlar yapıldı. İlk defa AB fonlarından yararlanmak için organik tarım faaliyetleri ve eğitimi projesi yapıldı. Bu proje sonucu 84 000 EURO %20 muafiyetle kazanıldı ve proje sağlıklı bir şekilde tamamlandı. Fakat proje ye gezi ve katılımcılara ücret konusu dahil edilmemişti. Bu da paraları yediler dedikodusuna sebep oldu. Oysaki  bilinmediğinden projeye ilave edilmemişti. Sonra ek olarak gezi ve ücret talep edildi. Ancak gezi kabul edildi, ücret kabul edilmedi. Ek ücretle eğitime katılanlar doğu Karadeniz eko turizm alanlarını ziyarete götürüldü. Eğitim çalışmaları resmi ve gayri resmi olarak yürütüldü.

BENZERSİZ LEZZETLİ YEMEKLER

Kabakdağı köyü yemek kültürü açısından çok zengindir. Günlük hayatta hala yapılıp yenilen 100 den fazla çeşit vardır. Çok özgün yemeklerdir. Başka yemekleri hem Türkiye hemde dünyanın her yerinde yeme şansınız olabilir. Fakat bu köydeki yemekler asla başka illerde ve ülkelerde yenilemez. İşte bu yemeklerden oluşan farklı yemek menüleri ve tamamen özgün, doğal çeşitlerden  oluşan menüler hazırlanmış ve başarı ile gelen guruplara servis edilebilir hale gelmiştir.

GÜNLÜK GEZİ GÜZERGAHLARININ BELİRLENMESİ

Turistlerin geldiklerinde kaliteli zaman geçirmesi için Avrasya Meditech hastanesi tarafından Bünyamin Kara’ya yaptırılan ordu kültür haritasından yararlanılarak güzergahlar bir ekip oluşturularak belirlenmiştir. Daha sonra keşifleri ekip olarak yapılmış ve uygulamaya konulmuştur. Sarı Tur ile başlayan tur programını Walkinriver adlı yürüyüş programı izlemiştir. Arkasından yeşil turlar, Beyaz turlar, Gri turlarlar yerel tur güzergahları devam etmişti. İlk defa yerli insanlar yerel turlara katılmıştır.

NUROL SARIÇİÇEK SÖZÜNÜ TUTAN ADAM

2004 yılındaki festivalde EKO TARIM EKOTURİZM projesini duyduktan sonra sahneye çıkan Nurol bey biz bu projeye destek oluruz demişti. Festival alanından erken ayrıldığım için telefonla da ayrıca beni arayarak "Bu projeye en büyük desteği benden göreceksin" diyerek duygularını ifade etmiştir. 2004 yılında başladığımız çalışma umduğumuzdan uzun zaman almış, taraflardan özellikle kamu kesiminin harekete geçmemesi, sürenin gereksiz uzamasına sebep olmuştur. Netice almakta zorlanmaya başlamıştık. Artık olmuyor bırakacağım diye düşündüğüm sırada Nurol bey sahnededir. Allah Nurol  Sarıçiçeği bana göndermiş ve sakın vazgeçme mesajını yollamıştır. Nurol bey  "çalışmalarınızı yakından izliyorum. Çok ciddi buluyorum. Ne yapabilirim. Destek olursam ne yaparsınız" deyince birden Biz de "sen destek olursan ne yapmayız ki?" diyerek cevapladık. On yıldır başaramadığımızı bu sayede 1 yılda başardık.

AVRASYA MEDİTECH DESTEK VERDİ BİZ BAŞARDIK.

Bu destek çok büyük paralar gerektiren şeyler değildi, fakat önemli idi. Ben on yıllık çalışmamı tamamen kendi imkanlarım ile sürdürüyordum. Emekli olunca Projeyi amacına ulaştırmak için Memleketime dönüş yaptım. Para kazanmayı bırakmıştım. Eskisi kadar imkanlarım yoktu. Bu yüzden Avrasyanın yaptığı araç, yakıt ve tura katılana ücret almadan check-up kampanyası sayesinde bir yılda 1500 kişiyi sarı turla gezdirdik. Bu sayede umutlar yeniden yeşerdi, İnsanlar para kazanmaya başladı. Turizmciler çoğaldı. Başlangıçta ücretsiz olan turlarımız yavaş yavaş ücret alınarak yapılmaya başlandı. Kar olmasada, Para dönmeye ve süreçte rol alanlar kazanmaya başladı. Örneğin araç, şoför, peynir fabrikası, güzergah üzerindeki köylüler, restoranlar, Ev hanımları vs.

OKSİJEN TUR KURULDU

On yıllık uğraşımızdan sonra Avrasya Meditech hastanesi ve yönetim kurulu başkanı Nurol Sarıçiçek’in devreye girmesi ile yeni bir dönem başlamış, çalışmalar ivme kazanmış, boyut değişmiştir. Bu sayede gerek il, gerekse ülke bazında dikkatler Fatsa’ya, dolayısı ile Kabakdağı’ndaki EKOTARIM EKOTURİZM çalışmalarına yönelmiştir. Proje örnek ve model olmaya başlamıştır. Şimdi sıra bu çalışmayı daha ileriye taşımaya gelmiştir. Nurol Sarıçiçek "artık şirketimizi kurmamız lazım. Sağlık turizmi, kültür turizmi ve ekolojik turizmi birleştirerek yolumuza devam etmeliyiz" diyerek Avrasya sağlık, ekolojik ve kültürel turizm AŞ kuruldu. Buna bağlı olarak OKSİJENTUR seyahat acentesi de doğmuş oldu.

TURİZM ŞEHRİ ORDU,TURİZMİN MERKEZİ FATSA

OksijenTur Meryem Keskin, Güven özel, Nurol Sarıçiçek, A.Faiközel’ in Yoğun Çalışması ile hayata geçti. Ordu ilinin Turizm şehri, Fatsa’nın ise turizmin merkezi olması için çalışmalarını hızlandırdı. Kabakdağında başlayan çalışma artık buradan çıkıp Ünye, Perşembe, Ordu, Samsun, Aybast, Çambaşı’ na yayılmaya başladı. İlk defa tarihte Fatsalılar Fatsa’yı gezmeye başladılar, Fatsalılar ünye’yi, Ünyeliler Fatsa’yı gezmeye başladılar. Ünyeliler Ünye’ yi gezmeye başladılar. Günübirlik turlar il bazında düzenli olarak yapılmaya başlanınca. İlgililerin dikkatini çekmeye başladı.

AMAÇ DÜNYA TURİZMİNİ YÖNETMEK

Artık sadece yerel halk değil, başka iller ve ülkelerden ziyaretçi sayısında ve çeşitliliğinde artış olmaya başlamıştır. Bunların bir tanesi ve önemlisi Gürcistan Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvilinin ziyaretidir. Her açıdan önemli ve irdelenmesi gereken bir tarihi olaydır. Daha sonra Cumhur başkanımız Abdullah Gül’ün eşi de Kabakdağı’nı ziyaret edecekti fakat Hanımefendi Ordu’ya gelemediği için bu program iptal edildi. Biz dünya turizmini yönetmeye adayız. Yaptığımız çalışmalar neticesinde sadece turizm şehri olmayacağız. Aynı zamanda dünya turizmini yöneten bir il olacağız. Bunu yapmaya başladık diyebilirim. Japonlar, Araplar, Fransızlar, Almanlar İlçemizi ve ilimizi ziyaret etmeye başlamıştır.

EVoteLL ler DEVREDE

Günübirlik ziyaretçiler artmış fakat konaklama imkânı henüz mevcut değildir. Bu yüzden bu sorunu çözmek gerekmektedir. Uzun süre insanları ikna edemeyince köye bir otel yapmaya karar verdik. İnşaat başladı bu da ayrıca tanıtım ve ilgiyi arttırdı. İnsanların bakış açısını değiştirdi. Baştan beri projemizde var olan EVoteLL hayata geçti. İlk önce sekiz gönüllü hanımdan oluşan öncü gurup bu işe başladı ve müşteri kabul etmeye başladılar. Her yıl bu EVoteLL sayısını arttırarak yolumuza devam edeceğiz.

Ailemizi Tanıyın

 Siz misafirlerimizin evinde gibi hissetmeleri için gece gündüz çalışan aile bireyleri ile tanışın...

Doğa ile iç içe uzaklardaki yuvanızda...

1292235_10151873100514643_1569588457_o

Güven ÖZEL

Evin Babası

burak

Burak ÖZEL

Evin oğlu

WhatsApp Image 2017-06-03 at 17.56.10

Kaan ÖZEL

Evin küçük oğlu

1972513_102309833444549_3361741941104363970_n

Cemile ÖZEL

Evin annesi